MHP’nin AK Parti’ye sonu seçimli sınav soruları…

Ülke olarak koalisyonlara aşinayız. Son yarım yüzyılda koalisyonların türlü çeşitlisini yaşadık; hiçbiri uzun ömürlü olamadı. Menfaat karşılığı ayartılan ve bakan yapılan rakip partinin milletvekilleriyle kurulanını da gördük; ortakların öne geçme kavgasıyla yıkılanını da…

En sonuncusu Bülent Ecevit’in başbakanlığında oluşan DSP-MHP-ANAP koalisyonuydu; diğer ortakların partisi yerine başka bir partiyi koalisyona alma niyetinden kuşkulanan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin erken seçim talebiyle ömrü kısalmıştı onun da…

Uzatmayayım: En ilginci ve en uzun ömürlüsü 2017 yılından beri süren ‘Cumhur İttifakı’ birlikteliğidir.

İttifak’ın ilginçliği, küçük ortağın hükümette temsil edilmeyi beklememesinden kaynaklanıyor. Teklif edildiği halde hükümete partisinden bakan vermeye yanaşmadı Bahçeli.

Yedi yıl içerisinde yapılan seçimlerden AK Parti’nin iktidar ve adayı Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak çıkmasını MHP desteği sağladı.

Arada, bir de ülkeye sistem değişikliği yaşattı ‘Cumhur İttifakı’. Cumhuriyet kurulalı beri işleyen Parlamenter Sistem, iki ortak tarafından, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ adını verdikleri ‘yerli ve milli’ yenisiyle değiştirildi.

Daha önceki koalisyonlarda hiç karşılaşılmamış bir ahenk ve güçbirliği ile ömrünü bugüne kadar sürdürmeyi başardı ‘Cumhur İttifakı’

Şimdi ilk kez iki parti birbirini sınıyor.

MHP, lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantıları sırasında dile getirdiği ve ısrarla arkasında durduğu teklifinin AK Parti tarafından sahiplenilmesini bekliyor; buna karşılık AK Parti, her konuda ağzına bakılan lideri Tayyip Erdoğan’ın yaklaşıma soğukluğu sebebiyle, teklifi üzerine alma niyetinde değil.

Hayati önemde gördükleri bu konuda MHP’de mutlaka hayal kırıklığı yaşanıyordur; acaba Bahçeli bu durumda ne yapacak: Teklifinden vaz mı geçecek, yoksa tepkisi, desteğini çekmeye, hatta ülkeyi erken seçime götürmeye kadar varacak mı?

Fazla ileri mi geldi bu soruyu bana sorduran tahlilim?

O zaman tahlilimin ortakların birbirini sınadıkları bölümünü paylaşayım.

Koalisyonun ilk sorunu değil bu; daha önce de bazı konularda görüş farklılıkları yüzünden ihtilaflar yaşandığı biliniyor. Her ihtilaf, şimdiye kadar, ya Tayyip Erdoğan’ın Devlet Bahçeli’yi ya da Devlet Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’ı ziyaretleri sonrasında geride bırakılmıştı.

Bu defa ziyaretler yok, onun yerine kamuoyu önüne yansıtılan çıkışlar var.

MHP kürsüsünden Bahçeli tarafından tam üç kez tekrarlanan teklifi ağzına bile almadı AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan; onun yerine bol bol övdü MHP liderini ve isteksizliğini konuşmalarının satır aralarında sakladı.

İçişleri bakanı ‘kayyım atama’ uygulamalarıyla devreye girdi.

İstanbul’un Esenyurt belediyesine CHP’den başkan seçilmiş, DEM Partisi’nin de sempati duyduğu Prof. Ahmet Özer ile başlandı görevden almalar, Mardin’den Halfeti’ye uzandı.

Mardin’in daha önce iki kez görevden alınmış belediye başkanı Ahmet Türk’ün hapislikten son kurtulmasını Bahçeli sağlamıştı.

Simgesel bir tercih olduğu belliydi Mardin’in…

Halfeti de, Bahçeli’nin İmralı’dan Meclis’e gelip DEM Parti kürsüsünden PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmasını ve bu yolla *‘umut hakkı’*ndan yararlandırılmasını öngören teklifine doğrudan bir cevap gibiydi.

Abdullah Öcalan’ın doğum yeri Halfeti…

Bir simgesel tercih daha…

Kinayeli anlatımları çözmeye meraklı olduğu bilinen Bahçeli’nin, içinde Öcalan ismi ve DEM Parti kürsüsü geçen üç çıkışına, AK Parti’nin simgesel tercihlerle cevabı olmalı üç kayyım ataması…

Çekişme daha ne kadar devam eder?

Sorunun cevabını, kaynağı için “MHP çevreleri” sıfatının kullanıldığı Hande Fırat’ın önceki günkü yazısında, iktidarın küçük ama güçlü ortağı vermiş bulunuyor.

Cevaptan, Bahçeli’nin ısrarla sürdürdüğü ‘PKK terörünü bitirme amaçlı’ tekliflerinde MHP’nin ciddi olduğu anlaşılıyor.

Bekledikleri, PKK terörünün bittiğinin Öcalan’ın ağzından duyurulması…

Şu satırlar önemli: “MHP’ye göre, çözüm için İmralı ile DEM arasında bir adım atılması, hükümet yetkililerinin de bu adımı sahiplenmesi gerekiyor. Ancak yapıp yapmama konusunda kararın hükümete ait olduğunun da altı çiziliyor.

Dünyadaki ve çevredeki gelişmeleri ve o gelişmelerin Türkiye’yi ilgilendiren yönlerini çok yönlü değerlendirmelerin sonucu yapılmış çıkışlarında ısrarcı MHP.

Peki ya hükümet beklenen karşılığı vermezse?

Ancak” ile başlayan cevabın son cümlesine dikkat isterim: "MHP’ye göre, Türkiye’nin bugün için bir seçim gündemi yok. / Ancak gerek anayasa değişikliği, gerekse zamanı gelince 360 vekilin bulunarak TBMM’nin kendini feshetmesi için de MHP’ye göre atılması gereken bazı adımlar var:"

MHP, ‘anayasa değişikliği’ veya ‘seçim tarihini erkene alma’ yollarıyla Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilebilmesi için şartlarını sıralamış bundan sonra…

İlk sırada ‘terör sorununun çözülmesi’ var.

Sıralama şöyle:

  • Terör sorununun çözülmesi, fay hatları riskinin ortadan kaldırılması için gereken adımların atılması.
  • Toplumsal ayrışma sorununun bitmesi.
  • Büyük depremin etkilerinin ortadan kaldırılması.
  • Ekonominin düzlüğe çıkması.
  • Bazı önemli reformların hayata geçirilmesi.

Umarım, AK Partililer ‘kendi gazeteleri’ gözüyle baktıkları Hürriyet’te çıkması yüzünden bu yazıyı es geçmemişlerdir.

MHP’nin sınav soruları var bu yazıda çünkü; cevap verilmez veya yanlış cevap verilirse alınacak notun seçim tarihinin erkene çekilmesini kaçınılmaz kılacağı sorular…

YORUMLAR (48)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
48 Yorum
  • natali / 10 Kasım 2024 00:19

    40 yıldır catışan silahlı bir örgüt hicbirşey almadan neden bir cağrıyla silahlarını atsın? buna inanan var mı cidden?

    Yanıtla (27) (2)
  • OkurM / 10 Kasım 2024 01:18

    Uluslarasi bir büyük oyun kurucunun öngördüğü yeni konsept böyle istiyorsa...

    Yanıtla (7) (1)
  • İlkokullu / 10 Kasım 2024 16:50

    Ne yani Amerika onca silahı Türkiye'ye ganimet olarak teslim etsinler diye mi Suriye Kürtleri ne vermiş. Mantığı elden bırakmayalım!

    Yanıtla (3) (0)
  • natali / 10 Kasım 2024 17:22

    bunu sadece abd yapabilir ama onlar da böyle birşey isteseydi suriyede 10 yıldır ypg militanlarını eğitir miydi?

    Yanıtla (2) (0)
  • Kahin Ekseriyet / 10 Kasım 2024 20:17

    Terör örgütünün silahları bırakması için efendilerinin (Suriye ye transfer gibi) başka bir levele geçmiş olmaları gerekir.
    Batı, Ordada planladığı her neyse elde etmiş! (Devlet kurulacaksa bizz! kurarız diyen birileri mesela) alacağını almış boruyu döşemiş demektir. Emekli yy beklerken hurra Tramp yy kutlu olsun derlr belkide ozaman

    Yanıtla (0) (0)
  • Matrakçı... / 10 Kasım 2024 21:33

    Eskiden SIHA yoktu.ve diger hassas teknoljik aletler..Hava gücümüz eskiye nazaran cok artti..teror mabadini sallayarak dolaşamaz ortaya çıktığı an tepede onlarca Siha var...Evet ypg faktörü ile bir başka seviyeye evrildi terör..Ama kolay değil bu oyunu sürdürmek..abd çekildiği an biter işleri..ne olursa olsun o bölgede tutunmasi İMKANSIZ.Bu yumuşak ortamı değerlendirmek terör elebaşılari için BUYUK FİRSAT.. Bu herzaman olmayacaktir..Yok carsi,pazar gibi al,ver pesinde olurlarsa .!.geçmiş olsun.

    Yanıtla (0) (1)
  • Mustafa Soylutürk / 10 Kasım 2024 16:22

    Genelde yaşı büyük olsa da tahminleri yazıları itibari ile küçük olanların fal açmaları YILDIZI bilemediklerinden tahminleri tutmuyor....

    Yanıtla (0) (0)
  • İlkokullu / 10 Kasım 2024 17:12

    Fehmi Koru gibi bir siyaset yorumcusu tahminlerini yazmaz. Fakat reel politiğin bir parçası olmaktan da kıvanç duyarlar.

    Bu dediğimi anlamayacağınızı bile bile yazdım (!)

    Yanıtla (0) (0)
  • Dede Korkut / 10 Kasım 2024 10:59

    Sayın yazar; size göre "aslında ne yapılması gerekir ki, Türkiye'nin ve vatandaşın menfaatine olsun?"
    Kalp halini bir tek Allah bilir. Ama siz kalp okur gibi tevatür üretmeye devam ediyorsunuz.
    Dünlerde, "MHP en büyük engel" imasını yazıp yayanlardan birisiniz.
    E, şimdi MHP herkesi bocalatan böylesi bir tavır aldı, buna sizin o güçlü mü güçlü sezgilerinizden süzdükleriniz nedir?
    Daha ne yapılması lazım?
    Mesele Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü ise, sezgisi güçlü sizce neler yapılması lazım?

    Yanıtla (2) (1)
  • İlkokullu / 10 Kasım 2024 17:07

    Devlet Bahçeli'nin o cesur çıkışını ciddiye alıp kulak verilerek gereğinin yapılması lazım! Bunun için de ilk önce tüm toplum kesimleriyle top yekün bir barış helalleşme ve normalleşme olması lazım. Yani, Siyasi tutukluların serbest bırakılıp adi suçluların tutuklanmasi lazım. Başka da bir şey lazım gelmez.

    Yanıtla (0) (2)
  • OkurM / 10 Kasım 2024 01:17

    Perinçek, hükumeti yine seçim çağrısı yaparak bahçeli yıkacak dedi. Perinçek sıradan bir youtube yorumcusu değil biliyorsunuz.
    Trump ocakta tahta geçecek. O zamana kadar da galiba tüm dünya, konsepte uygun hukumetlere kavuşacak.
    Trump kazandığı gün almnyada hükumet çöktü. Nasıl beceriliyor bu işler, insanın aklı almıyor.

    Yanıtla (10) (1)
  • İlkokullu / 10 Kasım 2024 16:48

    Perinçek ile ekürisi devlet bahçeli 15 temmuz ile devletin tamamen kendi kontrollerine geçeceğini sandılar. Ama siyasetin Rıdvan dilmenini çok hafife aldılar:))))

    Yanıtla (2) (0)
  • İlkokullu / 10 Kasım 2024 16:42

    Ahanda şuraya yazıyorum;

    An itibariyle devlet bahçeli bir hiçtir, erken seçim felan isteyemez. İstese de istediğiyle kalır, karşısında istediklerini yerine getirecek bir Erdoğan yok artık! Birileri istedi diye erken seçim yapacak bir rejim de iktidar da yok artık!

    Yanıtla (1) (1)
  • KAMİL ÇOLAK... / 10 Kasım 2024 16:09

    Erken seçim tarihi: 10 KASIM 2026...Milletimiz Hazır.

    Yanıtla (1) (0)
  • Nuri / 10 Kasım 2024 15:13

    MHP, hükümet ve dolayısıyla devlette etkin olmayı öncelikli sayar, ama bunu yaparken de iktidar sorumluluğunu almamayı tercih eder. Bu nedenle bakanların, MHP çizgisine yakın olmasını ve icraatlarını buna göre yapmasını ister, ama sorumluluk ve risk almamak için MHP üyesi olmasını istemez. Bu yöntem, esasen sürekli iktidarda olmak demektir. Yani başarıya ortak, külfete/riske ortak değil. Akıllı bir yöntem...

    Yanıtla (1) (1)
  • temo / 10 Kasım 2024 13:42

    D. Bahçeli geçen sene memur emeklilerine de seyyanen zam istemişti, noolduuu? bu istek de onun kaderini paylaşacak. Reis emeklilerden oy istiyorsa, Ocak ayında memurlara az zam, tüm emeklilere ise, en az %50 vermelidir

    Yanıtla (4) (0)
  • Okur / 10 Kasım 2024 13:03

    Bir insanin hem siyah hem beyaz deme şansı yoktur toplumda karşılık bulmaz.Ancak iki ortaktan birisi kara birisi ak derse toplum nezdinde bu birliktelik yüzde yüz haklıdır.Cunku karaya itiraz edenlere diğerleri ama bak aslında ak deniyor aka itiraz edene de aslında kara deniyor denilerek muhalif sesler minimize edilir.Bir nevi iyi polis kötü polis taktiginin toplum mühendisliği deki karşılığı ve bu bizim toplumumuzda çok iyi işliyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 10 Kasım 2024 13:02

    Kırmızı kar yağarsa, Bahçelinin şartları da gerçekleşir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Mr / 10 Kasım 2024 12:13

    Devlet Bahçeli'nin erken seçim istemesi için Cumhur ittifakından dışlanması ve atılması lazım. Bunun için CHP, AKP yle beraber hareket etmeli veya ediyor gözükmeli. Cumhurla baş etmenin yolu en az RTE kadar kurnaz olmak lazım. CHP'li yöneticiler başarabilir mi çok zor.

    Yanıtla (6) (0)
  • Karar Okuru / 10 Kasım 2024 11:23

    Sınav soruları yok, olamazda. Reisin siyasi dehası, kim kendi hakkında haddini aşan sözler etmişse, hepsi kuzu kuzu kapısında uslanmıştır/ iktidara karşı sesi kesilmiş, savunucusu yapılmıştır. 2014'te bilge! adam büyük! laflar ederken, bugün dediklerini o gün kehanet olarak inananlarına gelecekte böyle konuşacak dense kabul ettirilebilir miydi.

    Yanıtla (3) (1)
  • temuçin / 10 Kasım 2024 09:49

    Parlamenter sisteme dönülmeli. barajlar kaldırılmalı dar bölge ve Türkiye milletvekili sistemine dönülmeli, belediye başkanları belediye meclislerince seçilmeli muhtarlar belediye meclis üyesi olmalı .Odalara Barolara,Sendikalara zorunlu üyelik kaldırılmalı.Genel af çıkarılmalı. Terör suçlarına idam cezası getirilmelidir.Etnisiteye dayalı siyasi partilerin kuruluşu serbest bırakılmalıdır.

    Yanıtla (1) (4)
  • Dede Korkut / 10 Kasım 2024 11:02

    Bu fikriniz harika. Yani demokrasi bir avuç mutlu azınlığın kontrolünden milletin eline teslim edilmeli... anlamı ile güzel.
    Türk Kurultay Sistemi'ni okursanız orada daha detaylı bir şekilde dağdaki çobanın bile şehirdeki eşrafa eşit bir konuma nasıl yükseltilebileceği kademe kademe yazıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Akif / 10 Kasım 2024 10:49

    Kutuplaştırma üzerinden kurulan başkanlık sistemi sahiplenilirken toplumsal ayrıştırma sorununu bitirilmesi hedefi ne ölçüde samimi…

    Yanıtla (3) (0)
  • Dr / 10 Kasım 2024 10:44

    Çalarken yarışan, bölüşürken savaşanlardan Türkiyeye bir hayır gelmez. Derhal erken seçim.

    Yanıtla (6) (2)
  • Kani / 10 Kasım 2024 00:59

    Bence ekonomi düzeltilip halk şımartılmamalı.

    Yanıtla (4) (1)
  • Sever / 10 Kasım 2024 10:00

    Bugün bize düşen görev, kendi içimizdeki kısır ayrılıkları aşmak ve gerçek tehditler karşısında tek bir yürek olmaktır. Birlik olmaktan vazgeçersek, sadece tesbih taneleri gibi dağılmakla kalmayız; tüm mazlum coğrafyaların yükünü taşıyan o güçlü zincir de kopar. Gelin, tesbih tanelerimiz bir arada ve güçlü kalsın. Çünkü birleştiğimizde, hep birlikte zafer ve onur kazanacağız. Emin olunuz!

    Yanıtla (3) (1)
  • Dede Korkut / 10 Kasım 2024 11:00

    Tebrik ederim, tespih ve boncukları benzetmesi çok güzel.

    Yanıtla (1) (0)
  • Hükümsüz / 10 Kasım 2024 10:21

    Kesinlikle katılıyorum.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 10 Kasım 2024 09:30

    Edirne ve Silivri’de tutulanlar serbest bırakılmadan hiçbir şey normale dönmez. Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala(AİHM kararları ortada)...

    Yanıtla (6) (4)
  • Sever / 10 Kasım 2024 09:18

    Devlet Bahçeli tarihten ilham alıyor. Osmanlı'nın isyancıların liderlerine "paşalık" gibi rütbeler vererek kalkışmaları sonlandırma uygulamasıdır. Henüz bir gelişme görünmüyor ufukta, ama bir kere yerli ve milli bir refleksten söz edebiliriz.
    Kırk elli yıllık son PKK isyanının bölgede bambaşka bir sosyoloji ortaya çıkardığını kabul etmeliyiz. Bu sosyolojinin de tarihimizden ilham alınarak doğal çizgisine çekilmesi bir zorunluluktur.

    Yanıtla (2) (1)
  • Yusuf konac / 10 Kasım 2024 08:31

    Ocak 2025 seçim kararı alınır. Kürtlerle savaşanlar Türkiye'yi hem ABD ye hem Rusya'ya nasıl bağımlı hâle getirdi.sozde Türkiye bağımsız olacaktı? Çökmüş ekonomi bitmiş stratejik konumu ile ne isaya ne musaya dokunacak bir hayrı kalmamış yağma ve talancu bir zihniyetin son demleri.

    Yanıtla (10) (2)
  • haluk d / 10 Kasım 2024 07:34

    körler sağırlar birbirini ağırlar misali Devlet bey Tayyip beyden vaz geçmez vaz gecemez

    Yanıtla (4) (0)
  • BirOlur / 10 Kasım 2024 07:32

    Siz bir parti kuruyorsunuz, kuruluş felsefesi ve hedefler olan. Adına da MHP diyorsunuz. Sonra AKP ile ittifak/ koalisyon kuruyorsunuz. Ancak partinizden hiç kimseye bakanlık verilmiyor. Çok garip bir durum değil mi? Dünyada bunu örneği var mı? Sanmıyorum. Yoksa MHP, AKP’yi satın almış olmasın? Nasılsa ülkenin şirket gibi yönetildiğini biliyoruz. Bir şirket de başka bir şirketi mülkiyeti işe satın alabilir, satın alınan şirketin yöneticilerini de görev tutabilir.

    Yanıtla (8) (1)
  • karar okuru / 10 Kasım 2024 03:32

    MHP'nin menfaati ve geleceği AKP'nin onlara devamlı surette muhtaç olmasına bağlıdır. Böylece davul AKP'nin boynunda, tokmak MHP'nin elinde geçinip gideceklerdir.Anayasa değişikliği ile AKP'nin MHP'ye ihtiyacı kalmazsa ne olacaktır? MHP Genel Başkanı ve kurmayları bunu düşünmüşler midir?

    Yanıtla (4) (0)
  • Etem / 10 Kasım 2024 01:42

    Biz de yeni açılımın bir devlet aklı, iki liderin üzerinde konuşup anlaştığı bir konu olduğunu sanmıştık. Görünen o ki gizli bir bilek güreşine tanık oluyoruz. Bahçelinin cüssesi daha küçük ama daha güçlü gibime geliyor..bilhassa derinleri hesaba katarsak.

    Yanıtla (13) (0)
  • Okur / 10 Kasım 2024 01:22

    Bahçelinin işi belli olmaz. Tüm akpliler yargılansın da diyebilir

    Yanıtla (11) (0)
  • OKur / 10 Kasım 2024 00:16

    Çok radikal milliyetçi olan bir parti liderinin, şuan da böyle bir çıkışı Türkiye’de şok yarattı.
    İki ortak, seçim meydanlarında birbirine ip atıyordu,Önce idamdan kurtardı, şimdi cezaevinden çıkaracak. Bir ipi tutanın hesabı olur, bir de Türk Milleti’nin ."Ağaçtan düşen yaprak nasıl ki kurumaya mahkumsa, gönülden düşen de unutulmaya mahkumdur."
    - N. F.K

    Yanıtla (11) (1)
  • OkurM / 10 Kasım 2024 01:19

    Siyasette İkbal gönüle bağlı olsaydı, 25 seneden beri Muhsin yazicilglu yönetiyor olurdu turkiyeyi...

    Yanıtla (5) (1)